Bu konuda, başkasının söylediği birşeyi aktarmayı öğreneceğiz.
Bu cümleleri inceleyelim: George'un söylediği cümleyi, biz kendi kelimelerimiz ile bir başkasına aktarıyoruz.
He: "I am talking on the phone" |
"Used to" ile, geçmişte sık yapılan, ama artık yapılmayan eylemler (bunlara geçmiş alışkanlıklar diyebiliriz) anlatılır. Used to kullanılınca, eylemin bugün devam etmediği anlaşılır.
|
That is a very young baby. He looks very cute. The little girl is crying. She looks unhappy. There are beautiful flowers in the vase. They look beautiful. Ahmet didn't come to school today. He feels ill. |
"Would like" öbeği ile daha önce de karşılaşmıştık. Burada, bir grubun içinden, bir tanesini tercih ettiğimizi bildirirken kullanacağız. -Which one do you want? -I'd like the blue one. I want to buy a present for my teacher. There is a long tie, and a short tie. My teacher would like the short one. -I have got two cones of ice cream. One is chocolate, the other is strawberry. Which one would you like? -I'd like the chocolate one. -Which one would your brother like? -He'd like the strawberry one. Bir çift çorap, bir demet çiçek gibi takım halinde bulunan şeylerde ise, "one" yerine "ones" kullanabiliriz. It's mother's day. We will buy a bouqet of flowers for my mother. There are yellow flowers and red roses. My mother would like the red ones. |