Shevchenko
14 Yıl önce
Through kullanımlarda 3 özelliğe sahiptir.
A-Preposition olarak: 1)Bir taraftan veya bir tarafın başından diğer tarafa:
örnek:The train went through the tunnel(Tren tünelin başından sonuna gitti)
Trough the tunnel (tunelin başından sonuna)
örnek: Someone had been watching us through the window.
(Birisi pencere tarafından(pencereden) bizi izliyordu.
2)Bir şey nedeniyle ya da birinin veya bir şeyin sayesinde, yardımıyla.
She succeeded through hard work(zorlu çalışma sayesinde(çalışmayla) başardı)
3)Bütün kısımlar dahil bir şeyin başından sonuna kadar.
-She slept through the film(filmin başından sonuna kadar uyudu)
-I have searched through the papers but ı can't find your diploma)
(Bütün kağıtları başından sonuna(tek tek hepsini) gözden geçirdim ama
diplomanı bulamıyorum.
4)zaman dilimlerinde:
Friday through sunday (Cumanın başından pazarın sonuna kadar, yani
toplam 2 günü kapsıyor.
March through may vb. (Marttan Mayısa kadar toplam 2 ay)
THROUGH:zarf olarak
1)Bir şeyin bir taraftan veya bir tarafının başından diğer tarafa(içinden geçerek)
-We found a gap in the fence and climbed through
(çit'de bir boşluk bulduk ve içinden geçerek tırmandık)
2-read/think something through v.b.
bir şeyi başından sonuna kadar dikkatlice okumak, düşünmek vb.
-Make sure to read it through before you sign it
(imzalamadan önce onu başından sonuna kadar okuduğundan emin ol)
-Through and through :Tamamen: A typical Amerikan girl through and through
(Tamamen(her yönüyle)Amerikalı bir kız)
Through: Sıfat:
be through with something: Bir şeyi kullanmayı, yapmayı, etmeyi bitirmiş olma
hali.
-Can ı borrow the book when you're through with it.
(Bitirdiğinde kitabını ödünç alabilirmiyim)