Should kullanımı :
He should call Susan soon. |
Önerilerde should : "Should" sözcüğünü "must" modal'ının birazcık yumuşatılmış hali olarak düşünebiliriz. Cümleye "this is a good idea" veya "this is important" gibi bir mana katar. Kesin olmayan yükümlülüklerden bahsetmek veya tavsiye vermek için kullanabiliriz. |
If you have a headache, you should take an aspirin.
-I can't understand this subject very well, What should I do? -You should ask for help. Or, you should have asked your teacher for help. (past) |
Maybe kullanımı : İngilizce konuşma dilinde anlamı biraz daha yumuşatmak için "maybe" kullanılır. |
It is getting late. Maybe you should stop watching TV and go to bed. |
Olumsuz ve soru hali, diğer modallar gibidir. |
We shouldn't disturb them. They're studying. |
Bu modal'ı da mantıksal çıkarım ve tahmin gibi durumlarda kullanabiliriz. İfade kuvvetli olmakla beraber, must'dan hafif olacaktır. |
He studied very hard for this test. He should get a good grade. The players of the match should be very tired now. He left twenty five minutes ago. He should have reached the station by now. |
"Ought to" da "should" ile aynı manada kullanılan bir modaldır. Günlük hayatta genellikle should tercih edildiğinden, çok fazla rastlamayız. |
I ought to call my mother. The teacher ought to have given them a test last week.(past) |
Olumsuz halde de pek kullanılmaz. Kullanılmak istendiğinde "ought not" veya "oughtn't" olarak kullanılmalı ve "to" kullanılmamalıdır. Olumsuz hali o kadar seyrek kullanılır ki, "to" kullanılmaması gerektiği pek bilinmez, hatta bu sebeple kullanılabileceği bile söylenir. |
We oughtn't leave the house until my parents arrive. |
Perfect halde, geçmiş zaman ile kullanılabilir. |
You should have read the instructions more carefully. You ought to have read the instructions more carefully.
It shouldn't have taken that long to type a page. Should I have brought a gift along? |