İngilizce Dersleri
Bu Proje Satılıktır. İletişim : [email protected]
BEGINNER
ELEMENTARY
  •  
INTERMEDIATE
  •  
UPPER INTERMEDIATE
  •  
Ders Konuları

Unit 2 - My Classroom

 

"This" "bu" demektir.
"That" "şu" veya "o" demektir. İngilizce'de şu veya o arasında fark yoktur.
This is a book.
That is a ruler.
 
"Bu nedir?" demek için "What is this?"
"Şu nedir?" demek için "What is that?" diye sorarız.
 
Bu sorulara cevap vermek için "it is" diye başlarız. Sonra nesnenin ismini söyleriz.
 
-What is this?
-It is a desk.
 
-What is that?
-It is a pen
 
"Is this" veya "Is that"diye başlayan sorulara, "yes-no questions" denir. Bu sorular Türkçe'deki "mi" sorusuna benzer. Cevap verirken evet veya hayır deyip, sonra nesnenin ne olduğunu söylemeliyiz.
-Is this a notebook?
-Yes, it is a nootebook.
Veya kısaca
-Yes, it is.
 
-Is that a pencil sharpener?
-Yes it is a pencil sharpener.
 
-Is that a table?
-No, it is a chair.
 
"No" dedikten sonra "it isn't" dersek, "değildir" anlamına gelir.
-Is that a board?
-No, it isn't. It is a dustbin.
 
-What is this, Zuzu?
-It is a ruler.
 
-Is this a notebook Ahmet?
-No it isn't. It is a book.
 
Şimdiye kadar bahsettiğimiz şeyler hep tekti. Şimdi çokluklardan bahsetmeyi öğrenelim.
 
"These" "bunlar" demektir.
"Those" "şunlar" veya "onlar" demektir. İngilizce'de "şunlar" veya "onlar" arasında fark yoktur.
 
Dikkat! "These" veya "those" kullanırsak "is" yerine "are" demeliyiz.
 
-What are these?
-They are chairs.
 
-What are those?
-They are pencils.
 
-Are these pens?
-No, they aren't. They are pencils.
 
"or" "ya da" manasına gelir.
 
-Are these notebooks or books?
-They are books.
 
-Are those tables or desks?
-They are tables.

 

 

Arkadaşımızdan bir nesne istemek için, önce nesneyi söyleriz, sonra nazik olmak için "please" deriz.
İstenen nesneyi verirken "here you are" diyebiliriz.
-A pen please.
-Here you are.

 

 

Mesela bu öğrendiklerimizi alışveriş yaparken kullanabiliriz.
 
-What are those?
-They are bananas.
-A banana please.
-Here you are.

 

Başkasına ingilizce olarak bir şey yapmasını söylerken kullanılan cümlelere bakalım:

"Ayağa kalk" demek için  "stand up"
"otur" demek için  "sit down"
"kapıyı aç" demek için  "open the door"
"kapıyı kapat" demek için  "close the door"
"içeri gel" demek için  "come in"
"dışarı çık" demek için  "go out"
"defterini getir" demek için  "bring your notebook"
"tahtayı sil" demek için  "clean the board"
"dur" demek için  "stop" demeliyiz.
 
Open the window.
Close the window.
Bring your pen.